1. Kavram
Kaza sigortası, belirli bir prim karşılığında, sigortalının uğrayacağı kaza sonucu ölüm, geçici ve sürekli sakatlık ya da işgöremezlik hâlleri için güvence sağlayan bir can sigortası şeklidir (TTK.m. 1507/1).
Bu sigortanın kapsamını belirleyebilmek için kaza teriminin ne anlama geldiğini tespit etmek gerekir. Kanunda kaza kavramı tanımlanmamıştır. Sigorta genel şartlarına göre: “Bu poliçedeki kaza tabirinden maksat, anî ve haricî bir olayın etkisiyle sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismanî bir arızaya uğramasıdırDolayısıyla, bir kişinin iradesi dışında ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen tüm olaylar sigorta teminatı kapsamına girer. Bu çerçevede aşağıdaki hâller kaza sayılır:
- Birdenbire ve beklenilmeyen şekilde ortaya çıkan gazların teneffüs edilmesi
- Yanıklar
- Anî bir hareket sonucunda adale ve sinirlerin incinmesi, burkulması ve kopması
- Yılan ve haşere sokması sonucunda meydana gelen zehirlenmeler
- Isırılma sonucunda meydana gelen kuduz hastalığından kaynaklanan ölüm veya cismanî sakatlıklar
TTK.m. 1507/1 uyarınca, kaza sigortasında, ölüm, anî olarak veya kaza tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde gerçekleşmiş ise, sigorta bedeli sigorta ettirene yahut onun tarafından belirlenmiş kişiye; geçici ve sürekli sakatlık veya işgöremezlik hâllerinde ise sigortalıya ödenir. Ölüm olayının cinayet veya terörist eylemler sonucunda meydana gelmiş olması, ölümün kaza sayılmasını engellemez8 . Buna karşılık, aşağıdaki hâller kaza sigortası kapsamında kaza olarak nitelendirilmez:
- Her türlü hastalık ve sonuçları
- Sigorta kapsamına giren bir kaza sonucunda olmadığı takdirde donma, güneş çarpması ve benzeri etkiler
- İntihar veya intihar girişimi
- Aşırı sarhoşluk, uyuşturucu madde kullanma, ilâç ve zararlı madde almak
- Sigorta kapsamına giren bir kaza sonucunda olmadığı takdirde cerrahî müdahale, ameliyat, her türlü ışın tatbik ve tedavisi sonucunda meydana gelen ölüm veya sakatlıklar
Kaza sigortası, bizzat sigorta ettiren tarafından yaptırılabileceği gibi bir veya daha fazla kişi lehine olarak başka bir kişi tarafından da yaptırılabilir (TTK.m. 1509). Bu tür kazalarda, sigortacı, zararın bedelden az olduğunu iddia edemez. Gerçekten, bir kişi, doğrudan doğruya kendisini sigorta güvencesi altına almak üzere sigortacı ile bir kaza sigortası sözleşmesi imzalayabilir. Bunun yanında, bir işletme sahibi, kendi personelinden örneğin sürekli seyahat eden pazarlama elemanlarını kazalara karşı sigorta ettirmek amacıyla sigorta ettiren sıfatıyla sigorta sözleşmesine taraf olabilir. Aynı şekilde, iş kazası riskinin çok olduğu maden ocağı işletmecileri, seyahat ve turizm şirketleri, taşıma şirketleri ve inşaat şirketlerinde çalışan personel için kaza sigortası yaptırılması çok yerindedir. Hatta Karayolu Taşıma Kanununda, seyahat şirketleri açısından tüm yolcu ve personelin trafik kazalarına karşı kaza sigortası yapılması zorunlu tutulmuştur.
Kaza sigortası poliçeleri, ismen belirli bir kişi veya kişiler adma düzenlenebileceği gibi, bir heyet, bir topluluk veya bir grup üzerine de yapılabilir (TTK.m. 1510). Bu durumda poliçede, sigorta edilen kişilerin adlarını göstermeye gerek yoktur. Sadece, bu kişileri tespit etmeye yarayacak bilgilerin yazılması yeterlidir. Örneğin, bir seyahat şirketi, otobüsle seyahat eden tüm yolcu ve personelini kaza sigortası yaptırdığında, bu firmaya ait otobüslerde seyahat eden kişi ve personelin tek tek adlarının poliçeye yazılması fiilen mümkün olmadığı gibi gerekli de değildir. Bunun yerine, sigorta güvencesi kapsamına giren kişilere ait (sürücü, hostes, muavin, biletli yolcular gibi) niteliklerin yazılması yeterli olacaktır.
2. Sigorta Teminatı
Kaza sigortalarında teminat altına alınan menfaatleri iki gruba ayırmak mümkündür:
a) Sigorta ettirenin kaza sonucunda uğrayacağı zararlar: Sigorta ettirenin, sigorta kapsamına giren bir olay sonucunda uğradığı bedensel zararlarının giderilmesi için gerekli olan tüm tedavi giderleri, poliçede aksi kararlaştınlmamışsa, sigortacı tarafmdan karşılanır
Ayrıca geçici olarak çalışma gücünden mahrum kalan sigortalıya, poliçede yazılı süre ile sınırlı olarak gündelik tazminat ödenir (TTK.m. 1507/2). Kaza sonucunda ölüm veya sürekli sakat kalma hâli ortaya çıkmışsa yine poliçede öngörülen oranlarda sigorta tazminatı ödenir.
b) Sigorta ettirenin kaza nedeniyle üçüncü kişilere ödeyeceği tazminatlar: Sigorta sözleşmesinde yer almak kaydıyla kaza nedeniyle sigorta ettirenin üçüncü kişilere ödemesi gereken kaza tazminatı da sigorta teminatı kapsamına girer. Bu durumda sigorta ettirenin sorumlu olduğu bir kaza sonucunda üçüncü kişilere zarar vermesi hâlinde bu kişilere ödeyeceği tazminat tutarı sigortacı tarafından karşılanır.
Kaza sigortalarında, sigortacı, aşağıda yazılı olaylardan herhangi birinin meydana gelmesi hâlinde poliçede yazılı olan miktar ve oranlarda tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu tazminatlar şu şekilde sıralanabilir:
- Kaza sonucunda ister derhâl isterse kaza tarihinden bir yıl içinde sigortalının ölümü hâlinde hak sahiplerine veya mirasçılara ödenen sigorta bedeli
- Sürekli sakatlık (malûliyet) hâlinde sakatlık tür ve derecesine göre poliçede yazılı oranlardaki sigorta tazminatı
- Geçici olarak çalışma gücünden mahrum kalınması hâlinde poliçede yazılı süreyle sınırlı olmak üzere, mahrumiyetin devam ettiği süre için günlük hesabıyla tazminat
- Kaza sonucunda ortaya çıkan hastalık ve sakatlıkların tedavisi için kaza tarihinden itibaren bir yıl süreyle doktor ücreti, ilâç, radyografi, banyo, masaj, hastane ve diğer tedavi giderlerinden oluşan tazminat
Ancak bu tazminatlardan herhangi birinin ödenebilmesi için sigortalının bir kaza nedeniyle zarar görmüş olması yeterli değildir. Bunun yanında, zarara neden olan kaza olayının sigorta kapsamına giren bir olay şeklinde meydana gelmesi de şarttır Örneğin, otobüs zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası, otobüsle seyahat eden yolcuların kaza sonucunda ölmesi veya yaralanmalarını sigorta güvencesi altına alır[1]. Buna karşılık otobüsün çarptığı araçtaki kişiler bu sigortadan yararlanamazlar .
Kaza sigortasında, sigortalının kaza sonucunda ölmesi hâlinde, ödenecek olan tazminat miktarı poliçede yazılı olan meblağ ile sınırlıdır. Buna göre, poliçede ölüm hâlinde 40.000 TL tazminat öngörülmüşse, sigorta şirketi hak sahiplerine bu tutan ödemek suretiyle sorumluluktan kurtulur. Hak sahiplerinin uğradığı zarar miktarı fazla olsa bile sigortacıdan
poliçede yazılı miktardan fazla tazminat istenemez . Kaza sigortasının bir meblağ sigortası niteliği taşıması nedeniyle, uğranılan zarar miktan dikkate alınmaksızın poliçede yazılı olan miktar (veya bu miktarın belli bir yüzdesi) ödenir. Aynca, tazminat miktarının tespiti için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması da gerekmez.
3. Teminat Dışında Kalan Hâller
Ferdî kaza sigortası genel şartlarında, aşağıdaki hâller sigorta teminatı dışında bırakılmış olup sigortacının sorumluluğuna yol açmaz:
- Savaş, savaş niteliğindeki harekât, ihtilâl, isyan, ayaklanma veya bunlardan doğan iç kargaşalar
- Grevlere, lokavt edilmiş işçi hareketlerine, halk hareketlerine, kavgalara katılmak
- Cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs etmek
- Tehlikede bulunan kişi ve mallan kurtarmak hâli dışında, sigortalının kendisini bile bile ağır tehlikeye maruz bırakacak hareketlerde bulunması
- Deprem, toprak kayması ve yanardağ patlaması
- Nükleer rizikolar
Bunun gibi taraflar arasındaki sözleşmede farklı bir hüküm olmadıkça aşağıdaki olaylar sonucunda gerçekleşen rizikolar da sigorta teminatı dışında kalır. Ancak aşağıdaki hâller için aksine anlaşma yapılması mümkündür:
- Motosiklet ve takma motorlu bisiklet kullanmak ve bunlara binmek
- Açık deniz balıkçılığı ile sürek ve sürgün avlan, yaban domuzu ve benzeri vahşi hayvan avcılığı ve yüksek dağlarda avcılık
- Dağlara ve yüksek tepelere tırmanma suretiyle yapılan dağcılık, kar veya buz üzerinde yapılan bilumum sporlar ile cirit, binicilik, polo, rugbi,
4. Kaza Sigortasına Uygulanacak Hükümler
Kaza sigortası hayat sigortasının özel bir uygulama şeklidir. Zira, bu sigortada da ölüm hâlinde belli bir teminat verilmektedir. Ancak, bu ölümün kaza ve hastalık sonucu gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca, hayat sigortasından farklı olarak bu sigorta ile maluliyet hali için de teminat verilmektedir. Bu noktada, hayat sigortasına ilişkin bazı maddeler kaza sigortasına doğrudan doğruya bazı maddeleri ise, her iki sigortanın da meblağ sigortası olması nedeniyle, kıyas yoluyla uygulanır. TTK.m. 1510/1’da hayat sigortalarına ilişkin hükümlerden hangilerinin kaza sigortalarında doğrudan uygulanacağı sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Buna göre, hayat sigortalarında sigortalıyı düzenleyen 1490. maddenin ikinci ilâ dördüncü fıkralan, kaza sonucu ölüm rizikosu için yapılan sigortalarda da uygulanır. Buna karşılık, hayat sigortalarına ilişkin diğer hükümler, kaza sigortası hakkında da kıyas yoluyla uygulanır (TTK.m.1510/2).
Öte yandan, bazı istisnaî hâllerde, zarar sigortalarına ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla kaza sigortasında da uygulanması mümkün olabilir. Gerçekten, kaza sigortasında tedavi masraflan teminatı da verilmektedir. Kaza sigortası özü itibanyla meblağ sigortası olmakla birlikte, bu teminat zarar sigortasının konusunu oluşturur. Tedavi giderleri teminatında, sigortalının yapmış olduğu tedavi giderleri nedeniyle mal varlığında meydana gelen azalma giderilir. Bu nedenle de TTK.m. 1510’un son fıkrasında gerçek zararın telafi edileceği durumlarda zarar sigortasına ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla kaza sigortasına da uygulanacağı düzenlenmiştir.